araf suresi 52 57 ayet

ArafSuresi 57. Ayet. Arabic Bangla/Bengali Deutsch English Indonesian Russian Türkçe Urdu. ArafSuresi, ayet: 57 Enfal Suresi, ayet: 11 Ra d Suresi, ayet: 17 Furkan Suresi, ayet: 48 Neml Suresi, ayet: 63 Kasas Suresi, ayet: 73 Rum Suresi, ayet: 24, 46 52 ayet. →. وَلَقَدْ جِئْنَاهُمْ بِكِتَابٍ فَصَّلْنَاهُ عَلَىٰ عِلْمٍ هُدًى وَرَحْمَةً لِقَوْمٍ يُؤْمِنُونَ. Ve le kad ci’nahüm bi kitabin fassalnahü ala ılmin hüdev ve rahmetel li kavmiy yü’minun. Kelime Meali Sayfada Göster. Diğer ayetlerdeki ArafSuresi 179. Ayet 47 Peygamber Efendimiz bu dünyaya rahmet olarak gönderildi, ve onun her konuştuğu bir ayet karşılığıdır diyor Allahutaala. Yahudiler ne güzel söylemiş, 1000 hadise 1000 hadiste ben ekleyeceğim ayır ayırabilirsen. 13-07-2021, 12:33:21 #11. AnaSayfa Araf suresi 52-57 ayetleri arapça yazılışı Araf suresi 52-57 ayetleri arapça yazıl Site Rencontre Ile De La Réunion. Meal Ayet Arapça وَهُوَ الَّذ۪ي يُرْسِلُ الرِّيَاحَ بُشْرًا بَيْنَ يَدَيْ رَحْمَتِه۪ۜ حَتّٰٓى اِذَٓا اَقَلَّتْ سَحَابًا ثِقَالًا سُقْنَاهُ لِبَلَدٍ مَيِّتٍ فَاَنْزَلْنَا بِهِ الْمَٓاءَ فَاَخْرَجْنَا بِه۪ مِنْ كُلِّ الثَّمَرَاتِۜ كَذٰلِكَ نُخْرِجُ الْمَوْتٰى لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ Türkçe Okunuşu * Vehuve-lleżî yursilu-rriyâha buşran beyne yedey rahmetihis hattâ iżâ ekallet sehâben śikâlen suknâhu libeledin meyyitin feenzelnâ bihi-lmâe feaḣracnâ bihi min kulli-śśemerâtic keżâlike nuḣricu-lmevtâ le’allekum teżekkerûne 1. Ömer Çelik Meali O Allah ki, rüzgârları rahmetinin öncesinde müjdeci olarak gönderir. Nihâyet bu rüzgârlar, yağmur yüklü bulutları pek hafifmişçesine kaldırıp yüklendiği zaman biz onu kuruyup ölmüş bir memlekete sevk ederiz; böylece oraya su indirir de onunla her çeşit ürünü çıkarırız. İşte biz ölüleri de kabirlerinden böyle çıkaracağız; umulur ki düşünüp ders alırsınız. 2. Diyanet Vakfı Meali Rüzgârları rahmetinin önünde müjde olarak gönderen O'dur. Sonunda onlar o rüzgârlar, ağır bulutları yüklenince onu ölü bir memlekete sevkederiz. Orada suyu indirir ve onunla türlü türlü meyveler çıkarırız. İşte ölüleri de böyle çıkaracağız. Her halde bundan ibret alırsınız. 3. Diyanet İşleri Eski Meali Rahmetinin önünde, müjdeci olarak rüzgarları gönderen Allah'tır. Rüzgarlar, yağmur yüklü bulutları taşıdığında, onu ölü bir memlekete gönderir, su indirir ve onunla her türlü ürünü yetiştiririz; ölüleri de bunun gibi diriltip, çıkarırız; belki bundan ibret alırsınız. 4. Diyanet İşleri Yeni Meali O, rüzgârları rahmetinin önünde müjde olarak gönderendir. Nihayet rüzgârlar ağır bulutları yüklendiği vakit, onları ölü bir beldeyi diriltmek için sevk ederiz de oraya suyu indiririz. Derken onunla türlü türlü meyveleri çıkarırız. İşte ölüleri de öyle çıkaracağız. Ola ki ibretle düşünürsünüz. 5. Elmalılı Hamdi Yazır Meali Rahmetinin önünde müjdeci olarak rüzgarları gönderen O'dur. O rüzgarlar, yağmur yüklü bulutları yüklenince, onu kurak bir memlekete gönderir, sonra onunla yağmur yağdırır ve onunla her çeşit ürünü yetiştiririz. İşte Biz, ölüleri de böyle diriltiriz. Gerekir ki düşünür, ibret alırsınız. 6. Elmalılı Meali Orjinal Meali Ve o, o Allahdır ki rahmetinin önünde rüzgârları müjdeci yollar, nihayet bunlar o ağır ağır bulutlârı hafif bir şey gibi kaldırıb yüklendiklerinde bakarsın biz onları ölmüş bir memlekete sevketmişizdir derken ona su indirmişizdir de orada her türlüsünden semereler çıkarmışızdır, işte ölüleri böyle çıkaracağız, gerektir ki düşünür ıbret alırsınız 7. Hasan Basri Çantay Meali O, rahmetinin önünden rüzgârı müjdeci gönderendir. Nihayet bunlar su ile yüklü ağır ağır bulutları kaldırıb yüklendiği zaman görürsün ki biz on lar ı ölmüş bir memlekete sevketmişizdir. Derken ona su indirmişizdir de orada her türlüsünden meyveler mahsuller çıkarmışızdır. İşte ölüleri de diriltib kabirlerinden böyle çıkaracağız biz. Gerek ki bunları iyi düşünüb ibret alasınız. 8. Hayrat Neşriyat Meali Hem O, rüzgârları rahmetinin önünde müjdeci olarak gönderendir. Nihâyet o rüzgarlar, ağır yağmur bulutlarını yüklendiği zaman, onu ölü bir memlekete sevk ederiz; böylece oraya su indiririz de onunla her çeşit meyvelerden çıkarırız. İşte ölüleri dekabirlerinden böyle çıkarırız; tâ ki ibret alasınız! 9. Ali Fikri Yavuz Meali Yağmur rahmetinin önünde, rüzgârları müjdeci olarak gönderen O Allah'dır. Nihayet bu rüzgârlar buhar ile yüklü ağır ağır bulutları kaldırıp yüklendiği zaman, bakarsın ki, biz onları ölmüş kurumuş memleketlere sevketmişizdir. Böylece, o bulutla, o yere su indiririz de, o su ile her çeşit meyveleri çıkarırız. İşte bu ölü araziden bitkileri nebâtâtı çıkardığımız gibi, ölüleri de böyle çıkaracağız dirilteceğiz. Gerektir ki, düşünür ve ibret alırsınız. 10. Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ve O, bir Hâlık-i Zîşan'dır ki, rüzgârları rahmetinin önünde müjdeci olarak gönderir. Nihâyet rüzgârları ağır ağır bulutları yüklenince Biz onu bir ölmüş ülkeye sevketmiş oluruz. Derken onunla su indirmiş, sonra da onunla her çeşit meyveleri meydana çıkarmış oluruz. İşte böylece ölüleri de çıkarırız. Gerektir ki, siz düşünüp ibret alasınız. 11. Ümit Şimşek Meali Rüzgârı rahmetinin önünde müjdeci gönderen de Odur. Nihayet o rüzgâr ağır bulutları yüklendiğinde, Biz onu ölü beldelere gönderir, sonra ondan suyu indirir, o suyla da yerden her türlü ürünü çıkarırız. Ölüleri de kabirlerinden Biz böyle çıkaracağız. Umulur ki düşünür ve ibret alırsınız. 12. Yusuf Ali English Meali It is He Who sendeth the winds like heralds of glad tidings, going before His mercy when they have carried the heavy-laden clouds, We drive them to a land that is dead, make rain to descend thereon, and produce every kind of harvest therewith thus shall We raise up the dead perchance ye may remember. Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin anlaşılması mümkün değildir. Mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. A'râf Sûresi 57. ayetinin tefsiri için tıklayınız * Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. وَهُوَ الَّذِي يُرْسِلُ الرِّيَاحَ بُشْرًا بَيْنَ يَدَيْ رَحْمَتِهِ ۖ حَتَّىٰ إِذَا أَقَلَّتْ سَحَابًا ثِقَالًا سُقْنَاهُ لِبَلَدٍ مَيِّتٍ فَأَنْزَلْنَا بِهِ الْمَاءَ فَأَخْرَجْنَا بِهِ مِنْ كُلِّ الثَّمَرَاتِ ۚ كَذَٰلِكَ نُخْرِجُ الْمَوْتَىٰ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ Ve hüvellezı yürsilür riyaha büşram beyne yedey rahmetih hatta iza ekallet sehaben sikalen suknahü li beledim meyyitin fe enzelna bihil mae fe ahracna bihı min küllis semerat kezalike nuhricül mevta lealleküm tezekkerun Kelime Okunuşu Anlamı Kökü يُرْسِلُ yursilu gönderir الرِّيَاحَ r-riyāHa rüzgarları رَحْمَتِهِ raHmetihi rahmetinin أَقَلَّتْ eḳallet onlar yüklenince سَحَابًا seHāben bulutları ثِقَالًا ṧiḳālen ağır ağır سُقْنَاهُ suḳnāhu onu yollarız لِبَلَدٍ libeledin bir ülkeye فَأَنْزَلْنَا feenzelnā indiririz فَأَخْرَجْنَا feeḣracnā ve çıkarırız الثَّمَرَاتِ ṧ-ṧemerāti meyvalar كَذَٰلِكَ keƶālike işte böyle نُخْرِجُ nuḣricu çıkaracağız الْمَوْتَىٰ l-mevtā ölüleri de لَعَلَّكُمْ leǎllekum herhalde تَذَكَّرُونَ teƶekkerūne ibret alırsınız Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı Öyle bir mabuttur ki rahmetinden önce müjdeci olarak rüzgârları yollar. Sonucu rüzgârlar, ağır yağmur bulutlarını yüklenince onları ölmüş bir ülkeye sevk ederiz, oraya böylece yağmur yağdırırız da her çeşit meyveler yetiştiririz. Düşünün de ibret almaya bakın, çünkü biz, ölüyü de işte böyle diriltiriz. Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan Yaklaşan rahmetinin önünde, müjdeci olarak rüzgarları gönderen O’dur. Yağmur yüklü bulutlar toplandıklarında, onları çorak bölgeye doğru sürükleyip, bu yolla su indirelim ve böylece her türlü ürünün yeşerip boy vermesini sağlayalım diye. Ölüleri de, işte böyle dirilteceğiz. Belki düşünür ders alırsınız. Adem Uğur Adem Uğur Rüzgârları rahmetinin önünde müjde olarak gönderen O’dur. Sonunda onlar o rüzgârlar, ağır bulutları yüklenince onu ölü bir memlekete sevkederiz. Orada suyu indirir ve onunla türlü türlü meyveler çıkarırız. İşte ölüleri de böyle çıkaracağız. Her halde bundan ibret alırsınız. Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi "HÛ", ki rahmetinin önünden rüzgârları müjdeci olarak irsâl eden... Nihayet rüzgârlar ağır bulutları kaldırıp taşırken, onu ölü bir beldeye sevk ederiz; onunla su inzâl eder ve onunla her türlü semereden meyve çıkarırız... İşte biz, ölüleri böyle çıkarırız... Umulur ki bunun ne anlama geldiğini düşünürsünüz! Ahmet Varol Ahmet Varol Rüzgarları rahmeti öncesinde müjdeci olarak gönderen O’dur. Nitekim bunlar ağır bulutları taşıdıklarında, onları ölü bir beldeye iletiriz. Onlardan su indirir ve onunla her tür ürün çıkarırız. İşte ölüleri de böyle çıkarırız. Umulur ki öğüt alırsınız. Ali Bulaç Ali Bulaç Rahmetinin önünde rüzgarları bir müjde olarak gönderen O’dur. Bunlar ağırca bulutları kaldırıp yüklendiğinde, onları kuraklıktan ölmüş bir şehre sürükleyiveririz ve bununla oraya su indiririz de böylelikle bütün ürünlerden çıkarırız. İşte Biz, ölüleri de böyle diriltip-çıkarırız. Ki ibret alasınız. Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz Yağmur rahmetinin önünde, rüzgârları müjdeci olarak gönderen O Allah’dır. Nihayet bu rüzgârlar buhar ile yüklü ağır ağır bulutları kaldırıp yüklendiği zaman, bakarsın ki, biz onları ölmüş kurumuş memleketlere sevketmişizdir. Böylece, o bulutla, o yere su indiririz de, o su ile her çeşit meyveleri çıkarırız. İşte bu ölü araziden bitkileri nebâtâtı çıkardığımız gibi, ölüleri de böyle çıkaracağız dirilteceğiz. Gerektir ki, düşünür ve ibret alırsınız. Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı Rüzgârları rahmetinin önünden müjdeci olarak gönderen O`dur. Nihayet rüzgârlar, ağır bulutları yüklenince onu ölü bir beldeye göndeririz; orada suyu indirir ve onunla türlü türlü meyveler çıkarırız. İşte ölüleri de böyle çıkaracağız. Umulur ki düşünüp ders alırsınız. Bekir Sadak Bekir Sadak Rahmetinin onunde, mujdeci olarak ruzgarlari gonderen Allah’tir. Ruzgarlar, yagmur yuklu bulutlari tasidiginda, onu olu bir memlekete gonderir, su indirir ve onunla her turlu urunu yetistiririz; oluleri de bunun gibi diriltip, ciraririz; belki bundan ibret alirsiniz. Celal Yıldırım Celal Yıldırım Ve O Allah ki, yağmur rahmetinin önünde rüzgârları müjdeci olarak gönderir. Nihayet rüzgârlar yağmur yüklü ağır bulutları taşır da biz onu ölü bir memlekete sevkedip onunla su indirir ve onunla her çeşit meyveleri, ürünleri çıkarırız. İşte bunun gibi, ölüleri de diriltip çıkaracağız. Olur ki, bunu yeterince düşünür de öğüt ve ibret alırsınız. Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu Rüzgârları rahmetinin önünde müjdeci olarak gönderen O`dur. Nihayet o rüzgârlar, topladığı yağmur dolu ağır bulutları yüklendiğinde; biz, onu ölü bir memlekete göndeririz; derken onunla su indirir ve o su ile de türlü türlü mahsuller yetiştiririz. İşte ölüleri de böyle diriltip çıkarırız. Umulur ki iyice düşünüp ibret alırsınız. Diyanet İşleri Diyanet İşleri O, rüzgârları rahmetinin önünde müjde olarak gönderendir. Nihayet rüzgârlar ağır bulutları yüklendiği vakit, onları ölü bir beldeyi diriltmek için sevk ederiz de oraya suyu indiririz. Derken onunla türlü türlü meyveleri çıkarırız. İşte ölüleri de öyle çıkaracağız. Ola ki ibretle düşünürsünüz. Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı Rüzgârları rahmetinin önünde müjde olarak gönderen O’dur. Sonunda onlar o rüzgârlar, ağır bulutları yüklenince onu ölü bir memlekete sevkederiz. Orada suyu indirir ve onunla türlü türlü meyveler çıkarırız. İşte ölüleri de böyle çıkaracağız. Her halde bundan ibret alırsınız. Edip Yüksel Edip Yüksel O, rahmetinin bir ön müjdesi olarak rüzgarları gönderendir. Toplanıp yüklendikten sonra ağır bulutları ölü bir toprağa süreriz. Onunla su indirir ve onunla her çeşit ürünü çıkarırız. Ölüleri de böyle çıkarırız. Belki bundan bir öğüt alırsınız. Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır Rahmetinin önünde müjdeci olarak rüzgarları gönderen O’dur. O rüzgarlar, yağmur yüklü bulutları yüklenince, onu kurak bir memlekete gönderir, sonra onunla yağmur yağdırır ve onunla her çeşit ürünü yetiştiririz. İşte Biz, ölüleri de böyle diriltiriz. Gerekir ki düşünür, ibret alırsınız. Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran O ki, rüzgârları rahmetinin önünde müjdeleyici olarak gönderir. Bu rüzgârlar yüklü bulutu havada yükseltince onu ölü bir yöreye gönderir, onun aracılığı ile oraya su indiririz, arkasından bunun aracılığı ile her türlü yerden bitiririz. İşte ölüleri de böyle yerden çıkarırız. Ola ki düşünür, ders alırsınız. Gültekin Onan Gültekin Onan Rahmetinin önünde rüzgarları bir müjde olarak gönderen O’dur. Bunlar ağırca bulutları kaldırıp yüklendiğinde, onları kuraklıktan ölmüş bir şehre sürükleyiveririz ve bununla oraya su indiririz de böylelikle bütün ürünlerden çıkarırız. İşte biz ölüleri de böyle diriltip çıkarırız ki ibret alasınız. Harun Yıldırım Harun Yıldırım Rahmetinin üzerinde rüzgarları müjde olarak gönderen O’dur. Bunlar ağır yüklü bulutları kaldırdığında onları ölmüş bir yere sürükleriz ve bununla oraya su indiririz. Böylece her türlü ürünü çıkartırız. Biz ölüleri de işte böyle çıkarırız, umulur ki ibret alırsınız. Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay O, rahmetinin önünden rüzgârı müjdeci gönderendir. Nihayet bunlar su ile yüklü ağır ağır bulutları kaldırıb yüklendiği zaman görürsün ki biz on lar ı ölmüş bir memlekete sevketmişizdir. Derken ona su indirmişizdir de orada her türlüsünden meyveler mahsuller çıkarmışızdır. İşte ölüleri de diriltib kabirlerinden böyle çıkaracağız biz. Gerek ki bunları iyi düşünüb ibret alasınız. Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat Hem O, rüzgârları rahmetinin önünde müjdeci olarak gönderendir. Nihâyet o rüzgarlar, ağır yağmur bulutlarını yüklendiği zaman, onu ölü bir memlekete sevk ederiz; böylece oraya su indiririz de onunla her çeşit meyvelerden çıkarırız. İşte ölüleri dekabirlerinden böyle çıkarırız; tâ ki ibret alasınız! İbn-i Kesir İbn-i Kesir O’dur ki rahmetinin önünde rüzgarı müjdeci olarak gönderir. Nihayet bunlar, ağır yüklü bulutları yüklendiğinde; Biz, onu ölü bir memlekete gönderir, su indirir ve onunla her tür mahsulleri yetiştiririz. İşte ölüleri de böylece çıkarırız. Ta ki iyice düşünüp ibret alasınız. İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz Yağmurların rahmetinin öncesinde müjdeci olarak rüzgarları gönderen O dur. Su ile yüklenmiş bulutlar iyice ağırlaşınca, ölü bir beldeyi onunla sularız. Suyu indiren biziz ve o suyla her türlü ürünleri çıkaran da biziz. Ölüleri de böyle çıkaracağız, belki düşünürsünüz. İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr Rahmetin önünde müjdeleyici olarak rüzgârları gönderen O’dur. Ağır bulutları yüklendiği zaman onu ölü bir beldeye sevkettik. Ve de ondan su indirdik. Bu şekilde onunla bütün ürünlerden çıkardık. İşte bunun gibi ölüleri çıkarırız. Böylece tezekkür edersiniz. Kadri Çelik Kadri Çelik Rahmetinin önünde rüzgârları bir müjde olarak gönderen O’dur. Bunlar yüklü bulutları kaldırıp yüklendiğinde, onları kuraklıktan ölmüş bir beldeye sürükleyiveririz ve bununla oraya su indiririz de böylece onunla bütün ürünlerden çıkarırız. İşte biz, ölüleri de böyle diriltip çıkarırız; umulur ki kendinize gelirsiniz. Muhammed Esed Muhammed Esed Yaklaşan rahmetinin önünde müjdeleyici olarak rüzgarları gönderen Odur; yağmur yüklü bulutlar toplandıklarında, onları çorak bölgeye doğru sürükleyip bu yolla su indirelim ve böylece her türlü ürünün yeşerip boy vermesini sağlayalım diye. Ölüleri de işte böyle dirilteceğiz; belki düşünür ders alırsınız. Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu O`dur rüzgarları rahmetinin önüne katıp müjdeci olarak gönderen; nihayet bunlar yağmur yüklü bulutları taşıyınca, onu ölü toprağa doğru sevkedip bu yolla su indiririz ve böylece her türlü ürünün yeşerip boy vermesini sağlarız. Ölüleri de işte böyle dirilteceğiz belki düşünür de ibret alırsınız. Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen Ve O, bir Hâlık-i Zîşan’dır ki, rüzgârları rahmetinin önünde müjdeci olarak gönderir. Nihâyet rüzgârlar, ağır ağır bulutları yüklenince biz onu bir ölmüş ülkeye sevketmiş oluruz. Derken onunla su indirmiş, sonra da onunla her çeşit meyveleri meydana çıkarmış oluruz. İşte böylece ölüleri de çıkarırız. Gerektir ki, siz düşünüp ibret alasınız. Ömer Öngüt Ömer Öngüt O ki rüzgârları rahmetinin önünde müjdeci gönderir. Nihayet o rüzgârlar ağır ağır bulutları yüklenince, onu ölü bir memlekete sevkederiz. Onunla oraya su indirir ve o su ile orada her türlüsünden meyveler çıkarırız. İşte ölüleri de biz böyle çıkaracağız. Umulur ki bundan ibret alırsınız. Sadık Türkmen Sadık Türkmen Rahmetinin önünde müjdeci olarak rüzgârları gönderen O’dur. Nihayet bunlar ağırca bulutları kaldırıp yüklendiğinde, onları ölü bir beldeye sevkederiz. Bununla, oraya suyu indiririz de onunla her türden meyve çıkarırız. İşte bunun gibi, ölüleri de böyle çıkarırız! Umulur ki, ibret alırsınız! Seyyid Kutub Seyyid Kutub O ki, rüzgârları rahmetinin önünde müjdeleyici olarak gönderir. Bu rüzgârlar yüklü bulutu havada yükseltince onu ölü bir yöreye gönderir, onun aracılığı ile oraya su indiririz, arkasından bunun aracılığı ile her türlü yerden bitiririz. İşte ölüleri de böyle yerden çıkarırız. Ola ki düşünür, ders alırsınız. Suat Yıldırım Suat Yıldırım O’dur ki, rahmeti olan yağmurun önünden müjdeci olarak rüzgârlar gönderir. Nihayet bu rüzgârlar o ağır bulutları hafif bir şeymiş gibi kaldırıp yüklendiklerinde, bakarsın Biz onları, ekinleri ölmüş bir ülkeye sevk eder, derken oraya su indiririz de orada her türlüsünden meyveler, ürünler çıkarırız. İşte ölüleri de böyle çıkaracağız. Gerekir ki düşünür ve ibret alırsınız. Süleyman Ateş Süleyman Ateş O ki rüzgârları rahmetinin önünde müjdeci gönderir. Nihâyet onlar, ağır ağır bulutları yüklenince, onu ölü bir ülkeye yollarız; onunla su indirir ve türlü türlü meyvalar çıkarırız. İşte ölüleri de böyle çıkaracağız. Herhalde bundan ibret alırsınız. Şaban Piriş Şaban Piriş Rahmetinin önünde müjdeci olarak rüzgarları gönderen O’dur. Rüzgarlar, ağır ağır yağmur yüklü bulutları yüklendiği zaman; biz, onu ölü bir bölgeye gönderir ve su indiririz. Onunla her türlü ürün çıkarırız. Ölüleri de böyle çıkaracağız. Belki düşünüp, ibret alırsınız. Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an Rahmetinin önünde rüzgârları bir müjde olarak gönderen O’dur. Bunlar ağırca bulutları kaldırıp yüklendiğinde, onları kuraklıktan ölmüş bir şehre sürükleyiveririz ve bununla oraya su indiririz de böylelikle bütün ürünlerden çıkarırız. İşte biz, ölüleri de böyle diriltip çıkarırız. Umulur ki ibret alırsınız. Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk Rüzgarları, rahmetinin önünden müjdeci gönderen O’dur. Nihayet onlar, yüklerle ağırlaşmış bulutları yüklenince onu ölü bir beldeye göndeririz; onunla su indiririz de o suyla her türlü meyvayı çıkarırız. İşte biz, ölüleri de böyle çıkarırız. Düşünüp ibret almanız umuluyor. Yusuf Ali İngilizce Yusuf Ali İngilizce It is He Who sendeth the winds like heralds of glad tidings, going before His mercy when they have carried the heavy-laden clouds, We drive them to a land that is dead, make rain to descend thereon, and produce every kind of harvest therewith thus shall We raise up the dead perchance ye may remember. ❬ Önceki Sonraki ❭ Your browser doesn’t support HTML5 audio وَلَقَدْ جِئْنَٰهُم بِكِتَٰبٍ فَصَّلْنَٰهُ عَلَىٰ عِلْمٍ هُدًى وَرَحْمَةً لِّقَوْمٍ يُؤْمِنُونَ Ve lekad ci´nâhum bi kitâbin fassalnâhu alâ ilmin huden ve rahmeten li kavmin yu´minûnyu´minûne. Andolsun biz onlara, bilerek açıkladığımız bir kitabı, inanan bir toplum için bir yol gösterici ve rahmet olarak getirdik. Türkçesi Kökü Arapçası gerçekten وَلَقَدْ onlara getirdik ج ي ا جِئْنَاهُمْ bir Kitap ك ت ب بِكِتَابٍ açıkladığımız ف ص ل فَصَّلْنَاهُ göre عَلَىٰ bilgiye ع ل م عِلْمٍ yol gösterici ه د ي هُدًى ve rahmet olan ر ح م وَرَحْمَةً bir toplum için ق و م لِقَوْمٍ inanan ا م ن يُؤْمِنُونَ Diyanet İşleri Başkanlığı Andolsun biz onlara, bilerek açıkladığımız bir kitabı, inanan bir toplum için bir yol gösterici ve rahmet olarak getirdik. Diyanet Vakfı Gerçekten onlara, inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmet olarak, ilim üzere açıkladığımız bir kitap getirdik. Elmalılı Hamdi Yazır Sadeleştirilmiş Muhakkak biz onlara, inanacak herhangi bir kavme hidayet ve rahmet olması için, tam bir bilgi ile bölüm bölüm açıkladığımız bir kitap gönderdik. Elmalılı Hamdi Yazır Gerçekten onlara, bilgiye göre açıkladığımız, inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmet olan bir kitap getirdik. Ali Fikri Yavuz Andolsun, biz onlara Mekke’lilere bir kitab Kur’an getirdik ki, iman edecek olan herhangi bir kavme, bir hidayet ve rahmet temel nizam olsun. Onun için tam bir ilim üzere, onun hükümlerini ayrı ayrı beyan ettik. Elmalılı Hamdi Yazır Orijinal Filhakıka biz onlara öyle bir kitâb gönderdik ki iyman edecek her hangi bir kavme bir düsturı hidayet ve rahmet olmak için tam bir ılm üzere onu fasıla fasıla ayırd ettik Fizilal-il Kuran Biz onlara, ilme dayalı ayrıntılı açıklamalarla donattığımız, müminlere doğru yol kılavuzu ve rahmet olan bir kitap Kur´an gönderdik. Hasan Basri Çantay Andolsun, biz onlara öyle bir kitâb getirmişizdir ki îman edecek herhangi bir kavme mahz-ı hidâyet ve rahmet olmak için onu tam bir ilim üzere tafsıyl etmişizdir. İbni Kesir Andolsun ki; Biz, onlara kitab indirdik. Onu bilgiye dayanarak uzun uzun açıkladık. İnanan bir kavim için hidayet ve rahmet olarak. Ömer Nasuhi Bilmen Muhakkak onlara bir kitap getirdik. İşte onu imân edecek bir kavim için bir hüda ve rahmet olmak için tam bir ilim üzere mufassalan irad ettik. Tefhim-ul Kuran Andolsun, biz onlara ilme dayalı açıklamalar veren bir Kitap verdik ki bu kitap iman edenler için bir hidayet ve rahmettir. وَلَقَدْ جِئْنَاهُمْ بِكِتَابٍ فَصَّلْنَاهُ عَلَىٰ عِلْمٍ هُدًى وَرَحْمَةً لِقَوْمٍ يُؤْمِنُونَ Ve le kad ci’nahüm bi kitabin fassalnahü ala ılmin hüdev ve rahmetel li kavmiy yü’minun Kelime Okunuşu Anlamı Kökü وَلَقَدْ veleḳad gerçekten جِئْنَاهُمْ ci’nāhum onlara getirdik بِكِتَابٍ bikitābin bir Kitap فَصَّلْنَاهُ feSSalnāhu açıkladığımız هُدًى huden yol gösterici وَرَحْمَةً ve raHmeten ve rahmet olan لِقَوْمٍ liḳavmin bir toplum için يُؤْمِنُونَ yu`minūne inanan Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı Biz onlara öyle bir kitap gönderdik ki onu bilgiyle açıkladık, o kitapta, ne lazımsa hepsini bildirdik, inananlara doğru yolu gösterir ve rahmettir. Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan "Çünkü biz gerçekten de onlara, inanacak bir toplum için bir doğru yol, içinde bilgiye dayalı, ayrıntılı açıklamalarda bulunduğumuz bir kitap ulaştırmıştık." Adem Uğur Adem Uğur Gerçekten onlara, inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmet olarak, ilim üzere açıkladığımız bir kitap getirdik. Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi Gerçek ki onlara, iman eden topluluğa rahmet ve hidâyet kılavuzu olacak, ilime dayanan ayrıntılı bir BİLGİ kaynağı getirdik. Ahmet Varol Ahmet Varol Biz onlara bilgi ile açıkladığımız, iman edenler topluluğu için yol gösterici ve rahmet olan bir kitap getirdik. Ali Bulaç Ali Bulaç Andolsun, Biz onlara bir kitap getirdik; iman edecek bir topluluğa bir hidayet ve bir rahmet olmak üzere bir bilgiye dayanarak onu çeşitli biçimlerde açıkladık. Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz Andolsun, biz onlara Mekke’lilere bir kitab Kur’an getirdik ki, iman edecek olan herhangi bir kavme, bir hidayet ve rahmet temel nizam olsun. Onun için tam bir ilim üzere, onun hükümlerini ayrı ayrı beyan ettik. Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı Gerçekten, onlara inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmet olarak, bilgiye dayalı ayrıntılı açıklamalarda bulunduğumuz bir kitabı ulaştırmıştık. Bekir Sadak Bekir Sadak And olsun ki Biz onlara bir Kitap getirdik, inanan bir millet icin yol gosterici ve rahmet olarak onu bilgiyle uzun uzun acikladik. Celal Yıldırım Celal Yıldırım And olsun ki onlara öyle bir kitap getirdik ki, imân edecek bir millete doğru yolu göstermek ve rahmet olmak üzere onu kusursuz bir bilgi ile bir bir açıklayıp yerli yerince indirdik. Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu Andolsun ki onlara, inanan bir toplum için yol gösteren ve ilme dayalı ayrıntılı açıklamalarla donattığımız rahmet olan bir kitap gönderdik. Diyanet İşleri Diyanet İşleri Andolsun biz onlara, bilerek açıkladığımız bir kitabı, inanan bir toplum için bir yol gösterici ve rahmet olarak getirdik. Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı Gerçekten onlara, inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmet olarak, ilim üzere açıkladığımız bir kitap getirdik. Edip Yüksel Edip Yüksel Bilgiyle detaylandırdığımız, gerçeği onaylayan bir toplum için yol gösterici ve rahmet olan bir kitabı onlara getirdik. Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır Gerçekten onlara, bilgiye göre açıkladığımız, inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmet olan bir kitap getirdik. Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran Biz onlara, ilme dayalı ayrıntılı açıklamalarla donattığımız, müminlere doğru yol kılavuzu ve rahmet olan bir kitap Kur’an gönderdik. Gültekin Onan Gültekin Onan Andolsun, biz onlara bir kitap getirdik. İnanacak bir topluluğa bir hidayet ve bir rahmet olmak üzere bir bilgiye dayanarak onu çeşitli biçimlerde açıkladık. Harun Yıldırım Harun Yıldırım Andolsun biz onlara kitap gönderdik onu ilimle açıkladık ki iman eden bir topluluğa hidayet ve rahmettir. Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay Andolsun, biz onlara öyle bir kitâb getirmişizdir ki îman edecek herhangi bir kavme mahz-ı hidâyet ve rahmet olmak için onu tam bir ilim üzere tafsıyl etmişizdir. Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat Şübhesiz biz onlara bir Kitab da getirdik ki, îmân edecek bir topluluğa, bir hidâyet ve bir rahmet olarak bir ilim üzere onu iyice açıkladık. İbn-i Kesir İbn-i Kesir Andolsun ki; Biz, onlara kitab indirdik. Onu bilgiye dayanarak uzun uzun açıkladık. İnanan bir kavim için hidayet ve rahmet olarak. İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz Biz, inanan bir toplumu doğru yola götüren ve Allah’ın ne kadar merhametli olduğunu anlatan, Allah katından gerçek bilgilerle ayetleri açıklanmış, bir kitap getirdik. İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr Ve andolsun; onlara bir kitap getirdik ve âmenû olan bir kavim için onu rahmet ve hidayete erdiren olarak bir ilim üzerine ayrı ayrı açıkladık. Kadri Çelik Kadri Çelik Hiç şüphesiz biz onlara ilim üzere açıkladığımız bir kitab getirdik; bu kitap iman eden bir topluluk için bir hidayet ve rahmettir. Muhammed Esed Muhammed Esed "Çünkü Biz, gerçekten de onlara, inanacak bir toplum için bir doğru yol, içinde bilgiye dayalı ayrıntılı açıklamalarda bulunduğumuz bir kitap ulaştırdık". Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu Zira Biz onlara, inanmaya gönüllü bir toplum için bir yol haritası ve rahmet pınarı olan, tarifsiz bir bilgiye dayalı izahlarımız bulunan bir kitap iletmiştik. Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen Muhakkak onlara bir kitap getirdik. İşte onu imân edecek bir kavim için bir hüda ve rahmet olmak için tam bir ilim üzere mufassalan irad ettik. Ömer Öngüt Ömer Öngüt Andolsun ki biz onlara ilim ile açıkladığımız, inanan bir topluluk için hidayet ve rahmet olarak bir kitap getirdik. Sadık Türkmen Sadık Türkmen Ant olsun, onlara bir ilim üzere uzun uzun açıkladığımız, bir kitap getirdik; iman etmek isteyen herhangi bir topluma hidayet ve rahmet/iyilik olarak! Seyyid Kutub Seyyid Kutub Biz onlara, ilme dayalı ayrıntılı açıklamalarla donattığımız, müminlere doğru yol kılavuzu ve rahmet olan bir kitap Kur’an gönderdik. Suat Yıldırım Suat Yıldırım Gerçekten onlara tam bir vukufla mânalarını bir bir bildirdiğimiz ve iman edecek kimseler için bir hidâyet, bir rahmet olan bir kitap getirdik. Süleyman Ateş Süleyman Ateş Gerçekten onlara, bilgiye göre açıkladığımız, inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmet olan bir kitap getirdik. Şaban Piriş Şaban Piriş Biz onlara, ilim ile açıkladığımız, iman eden bir toplum için de kılavuz ve rahmet olan bir kitap getirmiştik.. Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an Andolsun, biz onlara ilme dayalı açıklamalar veren bir Kitap verdik ki bu kitap iman edenler için bir hidayet ve rahmettir. Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk Yemin olsun ki, biz onlara, ilme uygun biçimde, ayrıntılı kıldığımız bir Kitap getirdik. İnanan bir topluluk için bir kılavuz, bir rahmettir o. Yusuf Ali İngilizce Yusuf Ali İngilizce For We had certainly sent unto them a Book, based on knowledge, which We explained in detail,- a guide and a mercy to all who believe. Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır. Velekad ci/nâhum bikitâbin fassalnâhu alâ ilmin huden verahmeten likavmin yu/minûneBiz onlara öyle bir kitap gönderdik ki onu bilgiyle açıkladık, o kitapta, ne lazımsa hepsini bildirdik, inananlara doğru yolu gösterir ve rahmettir. Andolsun, Biz onlara kutlu bir Kitapla gelip Peygamber gönderip uygulamalı anlatmış; iman edecek her topluluğa bir hidayet ve bir rahmet olmak üzere kesin bilgiye ilme dayanarak Onu çeşitli biçimlerde açıklamıştık. [Not Kur’an-ı Kerim; ilmi prensiplere ve bilimsel gerçeklere uygun olmak şartıyla yorumlanabilen bir kitaptır.]“Çünkü biz gerçekten de onlara, inanacak bir toplum için bir doğru yol, içinde bilgiye dayalı, ayrıntılı açıklamalarda bulunduğumuz bir kitap ulaştırmıştık.”Onlara, ilmî esaslara göre ayrıntılı olarak açıkladığımız; iman edecek bir kavim için hidayet rehberi ve rahmet olan kitabı, Kur'ân'ı Kur’ân-ı Kerim, 4/166; 11/ onlara bilgi ile açıkladığımız, iman edenler topluluğu için yol gösterici ve rahmet olan bir kitap biz onlara bir Kitap getirdik; iman edecek bir topluluğa bir hidayet ve bir rahmet olmak üzere bir bilgiye dayanarak onu çeşitli biçimlerde biz onlara Mekke'lilere bir kitab Kur'an getirdik ki, iman edecek olan herhangi bir kavme, bir hidayet ve rahmet temel nizam olsun. Onun için tam bir ilim üzere, onun hükümlerini ayrı ayrı beyan ki Biz onlara bir kitap ile geldik. O kitabı, inanan bir toplum için rahmet ve hidayet olarak bilgi ile onlara inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmet olarak, bilgiye dayalı ayrıntılı açıklamalarda bulunduğumuz bir kitabı doldurmuş bulunduğumuz bir kitabı onlara getirmiştik, inanan bir ulusa kılavuzdur, rahmettirAndolsun ki Biz onlara, inanmaya gönüllü bir toplum için hidayet rehberi ve bilgiye dayalı ayrıntılı açıklamalarda bulunduğumuz rahmet kaynağı olan mükemmel bir kitap 3/7, 11/1“Bilgiye dayalı ayrıntılı açıklamalar” cümlesi, hem ayetlerin ayetler ile açıklandığı Kur'an yöntemini ifade ediyor hem de Kur’an’ın, il... Devamı..Halbuki biz ânlara kitâb gönderdik ve ’ilimle ’anları irşâd itdik îmân idenlere rahmetimizin delâilini olsun ki Biz onlara bir Kitap getirdik, inanan bir millet için yol gösterici ve rahmet olarak onu bilgiyle uzun uzun biz onlara, bilerek açıkladığımız bir kitabı, inanan bir toplum için bir yol gösterici ve rahmet olarak onlara, inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmet olarak, ilim üzere açıkladığımız bir kitap detaylandırdığımız, inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmet olan bir kitabı onlara 11 onlara, bilgiye göre açıkladığımız, inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmet olan bir Kitap biz onlara öyle bir kitâb gönderdik ki iyman edecek her hangi bir kavme bir düsturı hidayet ve rahmet olmak için tam bir ılm üzere onu fasıla fasıla ayırd ettikGerçekten Biz, onlara, iman etmek isteyen bir halk için, bilgiye göre açıkladığımız; yol gösterici ve rahmet olan bir Kitap biz onlara öyle bir kitâb getirmişizdir ki îman edecek herhangi bir kavme mahz-ı hidâyet ve rahmet olmak için onu tam bir ilim üzere tafsıyl biz onlara bir Kitab da getirdik ki, îmân edecek bir topluluğa, bir hidâyet ve bir rahmet olarak bir ilim üzere onu iyice inanan bir toplumu doğru yola götüren ve Allah’ın ne kadar merhametli olduğunu anlatan, Allah katından gerçek bilgilerle ayetleri açıklanmış, bir kitap Biz onlara öyle bir Kitap gönderdik ki bölümlere ayrılmıştır, inananlar takımı için doğru yolu göstericidir, bilerek tafsil eylediğimiz bir Kitap getirmişiz. O mü/min olanlara rehberdir, mahz-ı ki, Biz onlara, inanan bir topluluk [kavm] için, yol gösterici ve bir rahmet olarak, bilgiye dayanarak ayrıntılarıyla açıkladığımız bir kitap şüphesiz biz onlara ilim üzere açıkladığımız bir kitab getirdik; bu kitap iman eden bir topluluk için bir hidayet ve Biz onlara, inanan bir toplum için hidâyet rehberi ve rahmet kaynağı olmak üzere, tam bir hikmet ve bilgiyle hakîkati tüm yönleriyle açıkladığımız mükemmel bir kitap olsun, onlara, inanacak bir kavim için hidayet ve rahmet olmak üzere ilme göre açıkladığımız bir kitabı getirdik!Bizim, Mekkelilere sunduğumuz bu Kitap, bir bilgi ürünüdür. Bu Kitap, inananların önünü açacak ve sevgi bir toplum için yol gösterici olarak kitap gönderdik. Kitapta insanlara lazım olacak her şey açıklanmıştır. Kitapta çeşitli misaller verdik ki iyice anlasınlar. Geleceklerine yönelik konuşmalar yaptırdık. Belki düşünüp öğüt alırlar. Onları henüz yeryüzünde yaşarken hayallerinde, idraklerinde cennete cehenneme götürdük. Cennetliklerle cehennemliklerle konuşturduk. Ey dünyada yaşayanlar; sizler dünyada Araf ehlisiniz. Gönderdiğimiz ayetlerle akıl ederek düşünürsünüz. İşte gözlerinizin önünde cennetliklerin hali, gözlerinizin önünde cehennemliklerin hali! Onları birbiriyle atıştırdık ki anlayasınız. Onları birbiriyle konuşturduk ki anlayasınız. Sizi onlarla konuşturduk ki anlayasınız. Henüz vakit varken, ölüm size gelmemişken, dünyanızdan geleceğinizi görün istedik. Kitabımızda size bu yönde ışık tutan senaryolar kurduk. Oturduğunuz yerden cennete cehenneme gittiniz. Onlarla diyaloglar kurdunuz. Belki akıl edersiniz, belki düşünüp öğüt alırsınız. Böylece size hidayet yollarınızı gösterecek birçok delil sunduk. Kitabımızda anlayasınız diye her şeyi açıkça anlattık. Yemin olsun ki onlara, bilgiyle açıkladığımız [*] ve inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmet olan bir kitap getirmiştik göndermiştik. [*]Ayetlerin açıklanmasıyla ilgili bkz. Enâm 655, 97, 98, 114, 119, 126, 154; Arâf 732, 145, 174; Tevbe 911; Yûnus 105, 24, 37; Hûd 111; Yûsuf 12... Devamı..Gerçekten Biz onlara inanan bir toplum için eksiksiz bir bilgi üzere açıkladığımız, yol gösterici ve rahmet olan bir Kitap, gönderdik.“çünkü Biz, gerçekten de onlara, inanacak bir toplum için bir doğru yol, içinde bilgiye dayalı ⁴⁰ ayrıntılı açıklamalarda bulunduğumuz bir kitap ulaştırmıştık”.40 Lafzen, “bilgi ile, ilim ile”.Çünkü biz onlara, inanıp güvenen mümin bir toplum için, doğru yol rehberi ve rahmet olan ve bilgi ile açıkladığımız bir kitap getirmiştik. 10/57, 12/111, 16/64- 89, 30/55- 56Zira Biz onlara, iman eden bir toplum için bir yol haritası ve rahmet pınarı olan, tarifsiz bir bilgiye dayalı izahlarımız bulunan bir kitap onlara bir kitap getirdik. İşte onu imân edecek bir kavim için bir hüda ve rahmet olmak için tam bir ilim üzere mufassalan irad onlara tam bir vukufla mânalarını bir bir bildirdiğimiz ve iman edecek kimseler için bir hidâyet, bir rahmet olan bir kitap getirdik. [11, 1; 4, 166]Âyette geçen tafsil etme Akaid esasları, fıkhî hükümler, mev’izalar, kıssalar gibi çeşitli bölümlere girecek âyetleri, ayrı ayrı bildirme mânasına ge... Devamı..Gerçekten onlara, bilgiye göre açıkladığımız, inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmet olan bir Kitap onlara insânlara onların mesâlihini fâidelerini bilerek akâid ve ahkâmı tafsîl ider bir kitâb getirdik. O kitâb mü'minlere rehber-i hidâyet ve mahz-ı bir ilme[*] göre açıkladığımız Kitap getirdik. O, inanan ve güvenen bir topluluk için rehber ve bir ikramdır.[*] Bu ilim bilgi, yöntem, ayetlerin ayetler ile açıklandığı Kur'an yöntemidir. Daha detaylı bilgi için Bkz. Al-i İmran 3/7, Hud 11/1-2 ve dipnotlar... Devamı..Biz onlara, ilim ile açıkladığımız, iman eden bir toplum için de kılavuz ve rahmet olan bir kitap getirmiştik..Biz onlara bir kitap getirmiş ve o kitabı, iman eden bir topluluk için bir hidayet ve bir rahmet olmak üzere, İlâhî ilmimizle açıklamış olsun ki, biz onlara, ilme uygun biçimde, ayrıntılı kıldığımız bir Kitap getirdik. İnanan bir topluluk için bir kılavuz, bir rahmettir bayıķ getürdük anlara ķur’ān’ı seçdük bellü eyledük anı bilmek üzere ŧoġru yol iken daħı raḥmet iken bir ķavma kim įmān biz getürdük anlara bir kitāb ki beyān eyledük anı bilgi‐le. Doġru yolgöstericidür, daḫı raḥmetdür bir ḳavme ki īmān Biz onlara Məkkə müşriklərinə və kafirlərinə elmlə müfəssəl izah etdiyimiz, inanan bir qövm üçün hidayət və mərhəmət olan dini vəzifələrini öyrətmək üçün mükəmməl bir Kitab Qur’an We have brought them a Scripture which We expound with knowledge, a guidance and a mercy for a people who We had certainly sent unto them a Book, based on knowledge, which We explained in detail,- a guide and a mercy to all who believe.

araf suresi 52 57 ayet