asallahu en yec ale beyneküm
Onuniçin, huzur bulma duasını mutlaka insanlar okumalıdır. Huzur bulma duası şöyledir; Mümtehine suresinin 71 kez okunursa esler arasi düzelir. Bismillāhirahmānirahīm ‘AsAllahu en yec’ale beynekum ve beynelleziyne ‘adeytum minhum meveddeten vAllahu kadiyrun vAllahu ğafurun rahıymun. Okudunuz mu? Alkolsüz şarap caiz
Mümtehineimtihan edilen kadın demektir.Allah için sevme,Allah için sevmeme (buğz) konusunu anlatır.Çözümünü OKU
7 'Asallahu en yec'ale beynekum ve beynelleziyne 'adeytum minhum meveddeten vallahu kadiyrun vallahu ğafurun rahıymun. 8. La yenhakumullahu 'anilleziyne lem yukatilukum fiyddiyni ve lem yuhricukum min diyarikum en teberruhum ve tuksitu ileyhim innallahe yuhıbbulmuksitıyne. 9.
ŞifaAyetleri,Dualar,Salavatlar-(h)amdülillâhille(z)î yeczî bi'l-i(h)sâni i(h)sânen ve bi's-sabri necâten ve bi's-seyyiâti 'afven ve ğufrânen, ve'l-(h)amdülillâhille(z)î yekşifü durranâ min be'ğdi kürbetinâ, ve'l-(h)amdülillâhille(z)î yüferricü ğammenâ ve yübe'ıdü'l belâe 'annâ, ve'l-(h)amdülillâhille(z)î hüve racâünâ (h)îne tesû'ü (z)unûnünâ bi e
7) `AsAllahu en yec`ale beyneküm ve beynelleziyne `adeytum minhüm meveddeten, vAllahu Kadiyr* vAllahu Ğafurun Rahıym; Umulur ki Allah sizinle, onlardan düşman olduklarınız arasında bir mevedde ( sevgi) oluşturur ( onlara tevhidi hidayet eder )
Site Rencontre Ile De La Réunion. Aşağıda yer alan azimet aşk, sevgi, ve bağlanma konusunda Kur’anı Kerim’in en kuvvetli ayetleridir. Sabah akşam bu ayetleri ..defa okumaya devam eden kimse eğer aralarında kötü bir büyü yoksa kısa zamanda sevdiğine ya da ayrıldığı kimseye kavuşur. Eğer bir büyü neticesi ayrılmışlarsa önce büyünün çözülmesi icap eder. Denenen etkili uygulamalardır. Ve elkaytü aleyke mehabbeten minnî ve li tusnea alâ aynî* İz temşî uhtüke fe raca’nâke ilâ ümmike key tekarra aynühâ ve lâ tahzen ve katelte nefsen fe necceynâke minel ğammi ve fetennâke fütûnâ* Züyyine lin nâsi hubbüş şehevâti minen nisâi vel benîne vel kanâtîril mükantarati minez zehebi vel fiddati vel haylil müsevvemeti vel en’âmi vel hars, zâlike metâul hayâtid dünya, vallâhü ındehû husnül meâb* Kul in küntüm tühibbûnellâhe fettebiûnî yuhbibkümüllâhü ve yağfir leküm zünûbeküm, vallâhü ğafûrur rahîm* Yühıbbûnehüm ke hubbillâh, vellezîne âmenû eşeddü hubben lillâh, velev yerallezîne zalemû iz yeravnel azâbe ennel kuvvete lillâhi cemîâ, ve ennellâhe şedîdül azâb* Kad şeğafehâ hubben innâ lenerâhâ fî dalâlin mübîn* Fe izâ azemte fe tevekkel alellâh, innellâhe yühibbül mütevekkilîn* Yühibbühüm ve yühibbûnehû ezilletin alel mü’minîne e-ızzetin alel kâfirîn* En yuhmedü bi-mâ lem yef’alü fe-lâ tahsebennehüm bi mefâzetin minel azâb, ve lehüm azâbün elîm* Ve lillâhi mülküs semâvâti vel ard, vallâhü alâ külli şey’in kadîr* Fe kâle innî ahbebtü hubbel Hayri an zikri rabbî hattâ tevaret bil hicâb* Ruddühâ aleyye fe tafika meshen bis-sîki vel a’nâk* Ve in yürîdû en yahdeuke fe inne hasbekellâh, hüvellezî eyyedeke bi nasrihî ve bil mü’minîn* Ve ellefe beyne kulûbihim lev enfakte mâ fil ardi cemîan mâ ellefte beyne kulûbihim ve lakinnellâhe ellefe beynehüm innehû azîzün hakîm* Yusüfü a’rid an hâzâ vestağfirî li-zembiki inneki künti minel hatiîn* Ve kâle nisvetün fil medinetimraetül azîzi türâvidü fetâhâ an nefsihî kad şeğafehâ hubben innâ lenerâhâ fî dalâlin mübîn* Kul lâ es’elüküm aleyhi ecran illel meveddete fil kurbâ ve men yakterif haseneten nezid lehû fîhâ husnen innellâhe ğafûrün şekûr* Asallâhu en yec’ale beyneküm ve beynellezîne a’deytüm minhüm meveddeten vallâhu kadîrün vallâhu ğafûrün rahîm* Ve innehû li hubbil Hayri le şedîd* Ve uhrâ tuhibbûnehâ nasrun minallâhi ve fethun karîbun ve beşşirilmu’minîn* Ve iz feraknâ bikümül bahra fe enceynâküm ve ağraknâ êle fir’avne ve entüm tenzurûn* Ve nünezzilü minel kur’âni mâ hüve şifâün ve rahmetün lil mü’minîne ve lâ yezîdüz zâlimîne illâ hasârâ* İz yekûlü li sâhibihî lâ tahzen innellâhe meanâ fe enzelellâhü sekînetehû aleyhi ve eyyedehû bi cünûdi lem teravhâ ve ceale kelimetellezîne keferus süflâ ve kelimetüllâhi hiyel ulyâ vallâhü azîzün hakîm* İnnâ kefeynâkel müstehzi-în* Lev enzelna hâzelkur’âne alâ cebelin leraeytehâ hâşi’an mutesaddi an min haşyetillâhi ve tilkel’emsâlu nadribuhâ linnâsi le’allehüm yetefekkerûn* Hüvallâhullezî lâ ilâhe illâ hüve âlimülğaybi veşşehâdeti hüver-rahmânur-rahîm* Hüvellâhullezî lâ ilâhe illâ hüve el-melikül-kuddûsüs-selâmül mü’minül müheyminül azîzül cebbârül mütekebbir, sübhânellâhi ammâ yüşrikûn* Hüvellâhül hâlikul bâriul-musavviru lehül-esmâ-ül-hüsnâ yüsebbihu lehû mâ fiyssemâvâti vel’ardi, ve hüvel-azîzül-hakîm* Fe in tevellev fe kul hasbiyellâhü lâ ilâhe illâ hû aleyhi tevekkeltü ve hüve rabbül arşil azîm*
A sayfasından devam 3- Len tenfe'aküm erhamuküm ve lâ evladüküm yevmelkıyameti yafsılu beyneküm* vAllâhu Bima ta'melune Basıyr; Ne akrabalarınız ne de evladınız size asla fayda sağlamaz! Kıyamet sürecinde aranızı ayırır! Allâh yaptıklarınızda olarak Basıyr'dir. A. Hulusi 03 - Ne hısımlarınızın ne de evlatlarınızın size asla menfaati olmaz, o kıyamet gününde aranızı ayırır ve Allah hep amellerinizi gözetir. Elmalı Len tenfe'aküm erhamuküm ve lâ evladüküm yevmelkıyame size ne onların yakınlıkları, ne de sizin çocuklarınız, yani kendisi uğruna kafirlere muhabbet beslediğiniz, Müslümanlara ihanet anlamına gelen bir takım işlere yeltendiğiniz o yavrularınız, akrabalarınız, yakınlarınız, yani sizin hiç kimseniz size yarın Allah nezdinde yardım etmez. Allah nezdinde sizi Allah’tan gelecek bir cezadan korumaz. Kıyamet günü ne sizin yakınlarınız, erhamuküm ve lâ evladüküm, ne de çocuklarınız size gelecek bir cezayı önleyemez. Hiçbir yardımı olmaz. yafsılu beyneküm Allah aranızı ayırır, yani şimdi kendileri için kendinizi ateşle attığınız o kimseler yarın sizden kaçarlar Yevme yefirrulmer'u min ahıyh Ve ümmihi ve ebiyh Abese/34-35 İlâ ahıri ayeh! Ayetlerinde söylendiği gibi kişi o gün kendi kardeşinden kaçar, eşlinden kaçar, çocuklarından kaçar, anne babasından kaçar. Yani aranız ayrılır hiç kimse hiç kimseye yardım edemez olur. vAllâhu Bima ta'melune Basıyr Allah yaptığınız her bir şeyi en ince ayrıntısına kadar görmektedir. Zımnen yakınlarınızı kollamak için şah damarınızdan yakın olan Allah’a uzak düşmeyin. Hz. Hatib'in hadisesi ile bu hadise üzerine nazil olan ayetlerden, aşağıdaki sonuçları çıkarabiliriz. a Bu şekilde davranmak, kişinin niyeti ne olursa olsun casusluktur. Üstelik bu casusluk, tehlikeli ve zarar verecek olaylara yol açabilecek bir dönemde yapılmıştır. Bu suç normal bir zamanda değil, savaş durumunda işlenmiş olmasına rağmen, Hz. Peygamber Hz. Hatib'i, ona kendini savunma şansı tanımaksızın hapse atmamış ve ayrıca mahkemeyi açık bir şekilde yapmıştır. Tüm bunlardan anlaşıldığına göre, İslâm'da yöneticiler ve hakimler, bir kimsenin suçunu kendileri bilseler veya şüphe duysalar dahi, o kimseyi hemen hapse atma yetkisine sahip değildirler. Ayrıca gizli kapılar ardında yargılamanın da İslâm'da yeri yoktur. b Hz. Hatib bin Ebi Belta'nın sadece Muhacir olmayıp, ayrıca Bedir ashabından olması, O'na sahabeler arasında imtiyaz kazandırmıştı. Bu özelliklerine rağmen, büyük bir suç işlediği için, Allah Teâlâ onu yukarıdaki ayette sert bir şekilde tenkit etmiştir. c Hz. Hatib'in mahkemesi esnasında, Hz. Ömer'in görüşü, Hz. Hatib'in davranışının zahirine bakılarak öne sürülmüştü. Ancak Hz. Peygamber O'nun görüşünü reddedip daha sonra İslâm'ın "Bir davranışın sadece zahiri göz önüne alınarak karar verilmez" şeklindeki bir ilkesini beyan etmiştir. d Hz. Peygamber'in Bedir ashabının faziletleri hakkında, "Allah'ın Bedir Savaşı'na katılanlara, o vaziyeti görüp, "Ben sizi affettim" demediğini kim biliyor?" şeklindeki sözü "Bedir ashabı ne günah işlerse işlesin, onların affı önceden garanti edilmiştir" anlamında değildir. e Kur'an ın ve Hz. Peygamber'in açıklamalarından, kafirler lehinde casusluk yapmasının bir Müslüman’ın mürtet sayılmasına veya iman dairesinden çıkarılmasına ya da münafık kabul edilmesine yeterli olamayacağı anlaşılmaktadır. f Kur'an ın bu ayetlerinden, bir Müslüman’ın kafirler lehine casusluk yapmasının en yakın akrabalarının malları ve canları tehlikede olsa bile, hiçbir zaman caiz olmadığı açıkça anlaşılmaktadır. g Eşbah'a göre bu konuda Devlet Başkanının İmamın geniş bir yetkisi vardır. O, suçlunun şartlarını göz önüne alarak gereken cezayı verir. Ayrıca bu görüş, İmam Malik ve İbn Kasım'dan da nakledilir. İbn el-Macişun ve Abdulmelik bin Hateb'e göre, suçluda casusluk yapmak adet halini almışsa, onu katletmek gerekir. h Yukarıda zikredilen hadisten, suçlunun aranmasında gerekirse sadece erkeklerin değil, kadınların da elbiselerinin çıkarılmasının caiz olduğu sonucu Kur’an. 4- Kad kânet leküm usvetun hasenetun fiy İbrahiyme velleziyne me'ahu, iz kalu likavmihim inna bureau minküm ve mimma ta'budune min dûnillâhi, keferna Biküm ve beda beynena ve beynekümül'adavetü velbağdâu ebeden hattâ tu'minu Billâhi vahdeHU illâ kavle İbrahiyme liebiyhi leestağfirenne leke ve ma emlikü leke minAllâhi min şey'* Rabbena 'aleyke tevekkelna ve ileyke enebna veileykelmasıyr; İbrahim'de ve Onunla beraber olan kimselerde sizin için gerçekten güzel bir örnek vardır. Hani onlar kavimlerine dediler ki "Muhakkak ki biz sizden de, Allâh dûnunda kulluk yaptıklarınızdan da uzağız! Sizi inkâr - reddettik. Sizinle aramızda ebediyen düşmanlık ve buğz başlamıştır; siz Esmâ'sıyla hakikatiniz olan Allâh'ın Vâhidiyetine iman edinceye kadar!"... Ancak İbrahim'in babasına "Mutlaka senin için mağfiret dileyeceğim; ama senin için dua edip istemekten başka Allâh'tan bir şeye mâlik değilim" sözü hariç! "Rabbimiz, sana tevekkül ettik, sana yöneldik ve dönüş sanadır!" dediler. A. Hulusi Sizin için güzel bir örnek İbrahim ile beraberindekiler de oldu Vaktiyle onlar kavimlerine şöyle dediler Biz sizlerden ve Allah dan başka taptıklarınızdan beriyiz ve sizi tanımıyoruz, ta ki siz Allahın birliğine iman edinceye kadar, sizinle aramızda ebedî buğz-u adavet başladı» ancak İbrahim’in babasına Elbette senin için istiğfar edeceğim» mamafih senin için Allah dan hiç bir şeye gücüm yetmez» demesi müstesna, dediler. Ya Rabbena! Biz ancak sana tevekkül kıldık ve sana gönül verdik ve bütün gidiş sanadır. Elmalı Kad kânet leküm usvetun hasenetun fiy İbrahiyme velleziyne me'ah doğrusu sizin için İbrahim ve onunla birlikte olan kimseler de büyük bir örneklik, güzel bir örneklik vardır. iz kalu likavmihim inna bureau minküm ve mimma ta'budune min dûnillâh hani onlar demişlerdi ki kavimlerine; Biz sizden ve sizin Allah dışında taptığınız her şeyden berîyiz, teberi ediyoruz. Sizden de, Allah dışında taptığınız putlardan da uzaklaşıyoruz. Demişlerdi İbrahim ve beraberindekiler. keferna Biküm biz sizin hayat tarzınızı reddediyoruz, biz sizi inkar ediyoruz, sizin hayat tarzınızı reddediyoruz demişlerdi. ve beda beynena ve beynekümül'adavetü velbağdâu ebeden hattâ tu'minu Billâhi vahdeH sizinle bizim aramızda, siz bir tek Allah’a iman edinceye dek ebediyen sürecek bir düşmanlık ve nefret vardır demişlerdi İbrahim ve beraberindekiler. illâ kavle İbrahiyme liebiyhi leestağfirenne lek ancak tek istisnası vardı bunun. Yani sizin örnek almamanız gereken tek istisna. O da neydi? İbrahim’in babasına; Senin için kesinlikle istiğfar edecek Allah’tan af dileneceğim demesiydi. ve ma emlikü leke minAllâhi min şey' Ama senin lehine Allah’tan bir şey elde etme gücüm yok demişti İbrahim babasına. Sen babamsın, ben peygamber oğulum, sen de müşrik babamsın. Ama senin için Allah’tan isteye isteye zorla bir şey elde edemem demişti. Rabbena 'aleyke tevekkelna ve ileyke enebna veileykelmasıyr Size düşen şöyle yalvarmaktır. _Böyle bir parantez içi açıklama koymamız gerekiyor bu ayetin başına_ hepinize, hepimize düşen şöyle yalvarmaktır ey mü’minler. Ey rabbimiz sana güvendik, sana dayandık. Ve ileyke enebna ve sana yöneldik veileykelmasıyr, en sonunda varacağımız yer sensin. Varış yeri, son durak sensin. Burada değerli Kur’an dostları Hz. İbrahim’in bir istisnasından bahsediliyor. İllâ kavle diye devam eden bölüm bu istisnayı veriyor aslında. Hz. İbrahim bu vaadini gerçekleştirmişti. Vağfir liebiy innehu kâne mineddâlliyn. Şuârâ/86 Babamı affet, çünkü o sapıttı diye dua etmişti Şuârâ 86, 87. ayetlerinde. Ama tevbe suresinde ki ayetten babasının Allah düşmanı olduğunu anlayınca Tevbe/114. ayetinden babasının Allah düşmanı olduğunu anladığını görüyoruz Hz. İbrahim’in. İşte bunu anlayınca duasından geri dönmüş ve teberî etmişti. Ve ma kânestiğfaru İbrahiyme li ebiyhi illâ an mev'ıdetin veadeha iyyahu.Tevbe/114 Yani ona verdiği bire söz üzerine sadece dua etmiş, istiğfar etmişti. Biz bunu anlıyoruz. Sözünü yerine getirmek için. Fakat onun Allah’tan yüz çeviren biri olduğu açıkça anlaşılmış ve Allah’ın da onu affetmeyeceği kesin anlaşılmış olunca Hz. İbrahim bir daha babasına dua dahi etmedi. Biz bütün bu ayetlerden, Tevbe/114., Şuârâ/86-87 ayetleri ve bu ayetten biz bu gerçeği açıkça anlıyoruz. Demek ki kafirliği açıksa bir insan, küfrü üzere de ölmüşse ona asla istiğfar edilmez, rahmet dilenmez, mağfiret dilenmez. Kur’an ın açık hükmü budur. 5- Rabbena lâ tec'alna fitneten lilleziyne keferu vağfir lena Rabbena* inneke entel 'Aziyzül Hakiym; "Rabbimiz! Hakikat bilgisini inkâr edenler için bizi sınav objesi kılma! Bizi mağfiret et Rabbimiz! Muhakkak ki sen Aziyz'sin, Hakiym'sin." A. Hulusi 05 - Ya Rabbena! bizleri o küfredenlerin fitnesi kılma ve bizlere mağfiret buyur, çünkü sensin ancak öyle azîz öyle hakîm. Elmalı Rabbena lâ tec'alna fitneten lilleziyne keferu rabbimiz bizi kafirler için bir fitne kılma. Yani kafirlerin oyuncağı yapma, kafirleri bize güldürme ey rabbimiz. Yani farlık bir ima da böyle mana verebiliriz. vağfir lena Rabbena ey rabbimiz bizi bağışla inneke entel 'Aziyzül Hakiym çünkü sen, evet sensin üstün ve yüce olan, sensin hikmetle hükmeden. 6- Lekad kâne leküm fiyhim üsvetun hasenetün limen kâne yercullahe velyevmel'ahır* ve men yetevelle feinnAllâhe "HU"velĞaniyyulHamiyd; Andolsun ki onlarda İbrahim ve ashabında sizin için, Allâh'ı ve sonsuz gelecek süreci yaşamayı umanlar için güzel bir örnek vardır... Kim Allâh'tan yüz çevirirse, muhakkak ki Allâh Ğaniyy'dir, Hamiyd'dir. A. Hulusi 06 - Hakikaten sizler için güzel bir örnek onlarda olmuştur Allaha ve Âhiret gününe Ümit besleyenler için; her kim de aksine giderse haberi olsun ki Allah çok ganiydir, her hamd onundur. Elmalı Lekad kâne leküm fiyhim üsvetun hasenetün limen kâne yercullahe velyevmel'ahır doğrusu onların bu tavrında içinizden Allah’ı ve ahiret gününü gözeten kimseler için elbet güzel bir örneklik vardır. ve men yetevelle feinnAllâhe "HU"velĞaniyyulHamiyd kim de onları dost edinirse, veya yüz çevirirse. 2 manaya da gelir. yetevelle. Kim onları dost edinirse ki bağlama uygun budur, ben bunu tercih ediyorum, veya yüz çevirirse iti bilsin ki Allah, evet O dur kendi kendine yeten, O’dur tüm hamdlere layık olan. 7- 'AsAllâhu en yec'ale beyneküm ve beynelleziyne 'adeytum minhüm meveddeten, vAllâhu Kadiyr* vAllâhu Ğafûrun Rahıym; Umulur ki Allâh sizinle, düşman olduklarınız arasında bir sevgi oluşturur. Allâh Kaadir'dir... Allâh Ğafûr'dur, Rahıym'dir. A. Hulusi 7 - Umulur ki Allah sizinle onlar içinden düşmanlaştıklarınız arasında bir meveddet husule getire. Allah kadîrdir, Allah gafurdur rahîmdir. Elmalı 'AsAllâhu en yec'ale beyneküm ve beynelleziyne 'adeytum minhüm meveddeten Mümkindir ki Allah sizin düşman olarak algıladığınız kimselerle sizin aranızda bir sevgi var edebilir. Bu mümkindir. Yani düşmanlarınızla sizin aranızda bir sevgi var edebilir. Bu ayet İslam’da cihad ın gayesinin insanla İslam arasında ki engellerin kaldırılması olduğunu, sevgiyi hakim kılmak olduğunu gösteriyor başka şey değil. vAllâhu Kadiyr ve Allah’ın buna gücü yeter. Allah’ın bunu yapmaya, düşmanınızla sizin aranızda sevgi var etmeye gücü yeter. Yani düşmanınızı da sizin imanınıza döndürmeye. Biz bunu böyle anlayacağız. vAllâhu Ğafûrun Rahıym zira Allah çok bağışlayan sonsuzca merhamet edendir. İbn. Abbas Ümmü Habibe hakkında evlilikten sonra Ebu Süfyan; Bu yiğidi kimse durduramayacak der. İbn. Abbas Ümmü Habibe hakkında indiğini söyler bu ayetin. Ki Ümmü Habibe Ebu Süfyan’ın kızıdır. Ebu Süfyan Ümmü Habibe’nin babasıdır. Onun için peygamberimize Ebu Süfyan 7. yılda gelmiş ve açlıktan kırılan Mekke için yardım istemişti. Efendimiz da Hayber’den kazanılan külçe gümüşlerden bir kısmını Mekke’nin fakirlerine gönderdi. İşte Ebu Süfyan bu şefkat abidesi davranışı görünce; Bu yiğidi kimse durduramayacak demişti. Bu önemli. Düşmanına bunu söyletebilmek, işte bu. 8- Lâ yenhâkümullâhu 'anilleziyne lem yukatiluküm fiyddiyni ve lem yuhricûküm min diyariküm en teberruhüm ve tuksitu ileyhim* innAllâhe yuhıbbulmuksitıyn; Allâh sizi, din yüzünden sizinle savaşmamış ve sizi yurtlarınızdan çıkarmamış kimselere iyilik yapmanızdan ve onlara adaletli davranmanızdan engellemez. Muhakkak ki Allâh muksitleri her şeye hakkını verenleri sever. A. Hulusi 08 - Allah sizi din hakkında size kıtal yapmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayan kimselerden, onlara iyilik etmeniz ve kendilerine adalet yapmanızdan nehy etmez, çünkü Allah adalet yapanları sever. Elmalı Lâ yenhâkümullâhu 'anilleziyne lem yukatiluküm fiyddiyni ve lem yuhricûküm min diyariküm en teberruhüm ve tuksitu ileyhim İşte İslam’da kiminle savaşılır, kiminle savaşılmaz ve niçin savaşılırın cevapları olan ayetler geldi. Allah size, sizinle din savaşı yapmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayan kimselerle, iyilik ve adalet üzere bir ilişki geliştirmeni yasaklamaz. Yani Allah sizi yurtlarınızdan çıkarmamışsa, size karşı bir din savaşı açmamışlarsa onlarla insanlık, iyilik üzerinde yardımlaşmanızı engellemez ve onlarla iyilik çerçevesinde bir ilişki kurmanızı yasaklamaz. Ayet açık ve net. Bunu söylüyor. innAllâhe yuhıbbulmuksitıyn Allah adaletli davrananları sever. Bu ayetler İslam’da savaşın dine zorla sokma, veya dini zorla yayma amacına hizmet etmediğini, sadece saldırganlığı ve tecavüzü önlemek amacına hizmet ettiğini açıkça gösterir. 9- İnnema yenhakümullâhu 'anilleziyne kateluküm fiyddiyni ve ahrecûküm min diyariküm ve zaheru 'alâ ıhraciküm en tevellevhüm* ve men yetevellehüm feülaike hümüzzâlimun; Allâh ancak, Din yüzünden sizinle savaşmış, sizi yurtlarınızdan çıkarmış ve sizin çıkarılmanıza destek olmuş kimseleri dost edinmenizi yasaklar. Kim onları dost edinirse işte onlar zâlimlerin ta kendileridir! A. Hulusi 09 - Allah sizi ancak size din hakkında kıtal yapan ve sizi yurtlarınızdan çıkaran ve çıkarılmanıza muzaheret ede kimselerden, onlara dostluk etmenizden nehy ediyor, her kim de onlara dostluk ederse işte onlar kendilerine yazık eden zalimlerdir. Elmalı İnnema yenhakümullâhu 'anilleziyne kateluküm fiyddiyni ve ahrecûküm min diyariküm ve zaheru 'alâ ıhraciküm en tevellevhüm Allah sizi sadece sizinle savaşan, sizinle Din savaşı yapan ve sizi yurtlarınızdan çıkaran veya sizin çıkarılmanıza destek veren kimselerle savaşmanızı, velayet ilişkisi kurmanızı yasaklar. Yani Allah sadece bu üç zümre ile velayet ilişkisine girmenizi yasaklar. Candan yürekten bir ilişkiye girmenizi yasaklar. Kim bunlar; Sizi yurtlarınızdan çıkaran, size karşı Din savaşı açan, ya da sizi yurtlarınızdan çıkaranları destekleyenler. Bunlarla ilişkiye girmenizi yasaklar. Bunların dışında kilerle ilişki kurmanızı yasaklamaz. ve men yetevellehüm feülaike hümüzzâlimun artık kim onlarla candan bir dostluk kurarsa işte onlar zalimlerin ta kendileridir. Devam ediyor C sayfasına geçiniz. Mümtehine suresini toplu olarak BURADA bulabilirsiniz.
SÛRE HAKKINDA ÖZET BİLGİMümtehine Sûresi, Medine-i Münevvere’de nazıl olmuştur... Tüm sûreler itibarıyla 92. veya 111. sırada nazıl olduğu rivayet edilir... 13 ayetttir... Sûre’nin adı, “Mümtehine” imtihan eden kadın veya “Mümtehane” imtihan edilen kadın ya da “İmtihan”dır... Bu isimler ayetlerde anlatılan konularla ilgilidir... Şöyleki Kureyş’ten kaçıp Medine’ye gelen bir takım kadınlar hakkındaki muameleyi açıklığa kavuşturuyor... Ayrıca Allah için sevmek ve Allah için buğzetmek, gayri müslimlerle bazı muameleler gibi başka imtihanlar da sözkonusudur...Bu sûrenin sebebi nüzülünde şu olay da sözkonusudur Sare isimli Mekkeli bir şarkıcı kadın, Medine’ye maddi yardım talebi ile gelir... teşviki ile o kadın giydirilir ve ihtiyaçları giderilir... Nihayet o kadın Mekke’ye dönerken Hatıb b. Ebi Beltaa adındaki ailesi hala Mekke’de olan bir müslüman, o kadına Kureyş’e verilmek üzere bir mektub verir... Bu mektubta Mekke Fethi’ne hazırlandığı haberi veriliyordu... vahiy ile öğrendiği bu durum üzerine başkanlığında bir müfreze gönderir ve o mektubu ele geçirir... Sûresinde Allah için sevme-Allah için buğzetme... Allah’ın ve mü’minlerin düşmanı ne?... Mü’minlerin düşmanlığı ve buğzu zati-ebedi bir düşmanlık değil, fiile buğzdur... ölmez örnekliği... Müslümanların sair insanlığa karşı büyük sorumluluğu... İmtihan edilen kadınlar... HatemünNebî’ye biat eden kadınlar,... gibi bir çok önemli husus açıklanmaktadır...AYETLERİN MÂNÂSIBİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHIYM1- Ya eyyuhelleziyne amenu la tettehızu `aduvviy ve `aduvveküm evliyae tulkune ileyhim Bilmeveddeti ve kad keferu Bima caeküm minelHakkı yuhricunerRasûle ve iyyaküm en tu`minu Billahi Rabbiküm* in küntüm harectum cihaden fiy sebiyliy vebtiğae merdatiy tusirrune ileyhim Bilmeveddeti, ve ene a`lemu Bima ahfeytum ve ma a`lentum* ve men yef`alhu minküm fekad dalle sevaessebiyl;Ey iman edenler!... Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanları müşrikleri, gadab edilmişleri veliler edinmeyin... Onlar, Hakk’dan size gelmiş olanı B sırrınca küfr inkar, red ettikleri, Rabbiniz hakikatınız olan Allah’a B sırrıyla iman ettiğiniz için Rasûl’ü Rasûlullah’ı ve sizi yurdunuzdan çıkardıkları halde, siz onlara Bi- mevedde sevgi ilka ediyorsunuz görünüşte dolaylı da olsa işlerini takviye ve teşvik ediyorsunuz... Eğer yolumda cihad etmek ve rızamı taleb etmek/kazanmak için çıkmış iseniz onları dost edinmeyin;halbu ki onlara içinizden Bi- mevedde sevgi gizliyorsunuz... Oysa ben gizlediğinizi de açıkladığınızı da B sırrınca bilirim... Sizden kim bunu yaparsa, yolun denge noktasından sırat-ı müstakıym’den gerçekten İn yeskafuküm yekûnu leküm a`daen ve yebsutu ileyküm eydiyehüm ve elsinetehüm Bissui ve veddu lev tekfurun;Eğer onlar sizi yakalar/ele geçirirlerse, sizin için düşmanlar olurlar Hakk’dan döndürmeye zorlarlar... Ellerini ve dillerini size Bi- kötülükle bast ederler uzatırlar ve kafir olmanızı gerçeği reddetmenizi şiddetle arzu Len tenfe`aküm erhamuküm ve la evladuküm yevmelkıyameti yafsılu beyneküm* vAllahu Bima ta`melune Basıyr;Ne Erhamınız akrabalarınız ne de evladınız gibi fani nisbetler ve Allah için olmayan onların dostluğu size asla fayda sağlamaz... Kıyamet günü Allah aranızı ayırır... Allah yaptıklarınızı B sırrınca Basıyr’ Kad kânet leküm usvetun hasenetun fiy İbrahiyme velleziyne me`ahu, iz kalu likavmihim inna bureau minküm ve mimma ta`budune min dunillahi keferna Biküm ve beda beynena ve beynekümül`adavetü velbağdau ebeden hatta tu’minu Billahi vahdeHU illâ kavle İbrahiyme liebiyhi leestağfirenne leke ve ma emlikü leke minAllahi min şey`* Rabbena `aleyke tevekkelna ve ileyke enebna veileykelmasıyr;İbrahiym’de ve Onunla beraber olan kimselerde sizin tevhid ehli için gerçekten üsve-i hasene güzel bir örnek vardır... Hani onlar kavimlerine dediler ki “Muhakkak ki biz sizden de, Allah’ın gayrından kulluk yaptıklarınızdan da uzağız... Sizi B sırrınca küfr ettik örttük; inkar-red ettik... Bizimle sizin aramızda, siz Allah’a O’nun tekliği ile B sırrınca iman edinceye kadar, ebediyyen düşmanlık ve buğz başlamıştır”... Ancak İbrahiym’in babasına “Mutlaka senin için mağfiret dileyeceğim; ama senin için dua edip istemekten başka Allah’dan bir şeye malik değilim” sözü hariç... İbrahiym ve Onunla beraber olanlar “Rabbimiz, sana tevekkül ettik, sana yöneldik rücu’ ettik ve dönüş ümüz sanadır” dediler.5- Rabbena lâ tec`alna fitneten lilleziyne keferu vağfir lena Rabbena* inneKE ENTEl`Aziyzül Hakiym;“Rabbimiz!... Kafir olanlar için bizi bir fitne kılma... Bizi mağfiret et Rabbimiz!... Muhakkak ki sen Aziyz’sin, Hakiym’sin”.6- Lekad kâne leküm fiyhim üsvetun hasenetün limen kâne yercullahe velyevmel`ahır* ve men yetevelle feinnAllahe HuvelĞaniyyulHamiyd;Andolsun ki onlarda İbrahiym ve ashabında sizin için, Allah’ı ve Ahir Günü umanlar için üsve-i hasene güzel bir örnek vardır... Kim Allah’dan yüz çevirirse, muhakkak ki Allah Ğaniyy’dir, Hamiyd’ `AsAllahu en yec`ale beyneküm ve beynelleziyne `adeytum minhüm meveddeten, vAllahu Kadiyr* vAllahu Ğafurun Rahıym;Umulur ki Allah sizinle, onlardan düşman olduklarınız arasında bir mevedde sevgi oluşturur onlara tevhidi hidayet eder... Allah Kadiyr’dir... Allah Ğafur’dur, Rahıym’ La yenhakümullahu `anilleziyne lem yukatiluküm fiyddiyni ve lem yuhricuküm min diyariküm en teberruhüm ve tuksitu ileyhim* innAllahe yuhıbbulmuksitıyn;Diyn’de sizinle savaşmamış ve sizi yurtlarınızdan çıkarmamış kimselere iyilik yapmanızdan ve onlara adaletli davranmanızdan Allah sizi nehyetmez... Muhakkak ki Allah muksitleri uluhiyyet hükümlerine göre muamele edenleri İnnema yenhakümullahu `anilleziyne katelukum fiyddiyni ve ahrecuküm min diyariküm ve zaheru `alâ ıhraciküm en tevellevhüm* ve men yetevellehüm feülaike hümüzzalimun;Allah ancak, Diyn’de sizinle savaşmış, sizi yurtlarınızdan çıkarmış ve sizin ihracınız üzerine sizi çıkaranlara yardım edip destek olmuş kimseleri dost edinmenizi size nehyeder... Kim onları veli edinir/sevişir/yardım ederse, işte onlar zalimlerin ta Ya eyyuhelleziyne amenu iza caekümül mu’minatu muhaciratin femtehınuhünne, Allahu a`lemu Bi iymanihinn* fein `alimtumuhünne mu’minatin fela terci`uhünne ilelküffari la hünne hıllun lehüm ve la hüm yehıllune lehunn* ve atuhüm ma enfeku* ve la cunaha `aleyküm en tenkıhuhünne iza ateytümuhünne ucurehunn* ve la tumsikû Bi`ısamilkevafiri ves`elu ma enfaktum velyes elu ma enfeku* zâliküm hukmullahi yahkumu beyneküm* vAllahu Aliymun Hakiym;Ey iman edenler!... Mü’min kadınlar hicret ediciler olarak size geldiklerinde, onları imtihan edin size niçin geldiklerini sorun... Allah onların imanlarını B sırrınca daha iyi bilir... Eğer onları mü’min kadınlar bilirseniz iman ettikleri için geldiklerini anlarsanız, onları küffara kafirlere geri döndürmeyin... Ne bunlar mü’min kadınlar onlara küffara helaldir, ne de onlar bunlara helal olurlar... Onlara küffara infak ettiklerini mehirlerini verin... Onların bu kadınların ecirlerini mehirlerini kendilerine verdiğiniz vakit onları nikahlamanızda sizin üzerinize bir cünah günah yoktur... Kafir kadınların Bi- ismetlerini nikahlarını, akidlerini, iffetlerini tutmayın salı verin onları... Siz kafirlere dönmeyi tercih eden kadınlar için harcadıklarınızı isteyin, onlar da kafirler de sizi tercih eden mü’min kadınlar için harcadıklarını istesinler... Bu size Allah’ın hükmüdür... İşte O aranızda hükmediyor... Allah Aliym’dir, Hakiym’ Ve in fateküm şey`ün min ezvaciküm ilelküffari fe`akabtum featulleziyne zehebet ezvacuhüm misle ma enfeku* vettekullahelleziy entüm Bihi mu’minun;Eğer eşlerinizden küffara bir şey fevt eder eşlerinizden elinizden çıkan olur de sonra siz muakıb olursanız fırsat size geçer; onların eşlerinden size kaçan olur ya da ganimet olarak size kalırlarsa, eşleri gitmiş olanlara harcadıklarının mehirlerinin mislini veriniz... O Allah’dan ittika edin ki siz O’na B sırrınca mü’ Ya eyyühenNebîyyu iza caekelmu’minatu yubayı`neke alâ en la yüşrikne Billahi şey`en ve la yesrıkne ve la yezniyne ve la yaktulne evladehünne ve la ye`tiyne Bibuhtanin yefteriynehu beyne eydiyhinne ve erculihinne ve la ya`sıyneke fiy ma`rufin febayı`hünne vestağfir lehunnAllah* innAllahe Ğafurun Rahıym;Ey O Nebî HatemünNebî !... Mü’min kadınlar “Allah’a B gerçeğince hiçbir şeyi ortak koşmamaları, hırsızlık yapmamaları, zina etmemeleri, çocuklarını katletmemeleri, elleri ve ayakları arasında bir Bi- buhtan uydurup getirmemeleri yüklendikleri çocuklarının nesebini saptırmamaları ve hiçbir ma’ruf’ta getirdiğin diyn-sünnetullah hükümlerinde; fıtrata göre iyi işlerde; onlara emrettiklerinde ve nehyettiklerinde sana ısyan etmemeleri” üzerine sana bey’atlaşmaya geldiklerinde, onlarla bey’atlaş ve onlar için Allah’dan mağfiret dile... Muhakkak ki Allah Ğafur’dur, Rahıym’ Ya eyyuhelleziyne amenu la tetevellev kavmen ğadıbAllahu `aleyhim kad yesiu minel`ahıreti kema yeiselküffaru min ashabilkubur;Ey iman edenler!... Allah’ın kendilerine gadab ettiği, küffarın gerçeği reddedenlerin ashab-ı kubur kabir halkı’dan/ ya da ashab-ı kubur’dan olan kafirlerin ümit kestikleri gibi Ahiret’ten ümit kesmiş bir kavmi dost edinmeyin!. SUREYİ YAZDIR
16-11-13, 1518 1 ÜYE Üyelik tarihi 24-10-13 Mesajlar 37 Bana Aşık Olsun Büyüsü Aşağıda yer alan azimet aşk, sevgi, muhabbet konusunda Kur’anı Kerim’in en kuvvetli ayetleridir. Sabah akşam bu ayetleri ..defa okumaya devam eden kimse eğer aralarında kötü bir büyü yoksa kısa zamanda sevdiğine ya da ayrıldığı kimseye kavuşur. Eğer bir büyü neticesi ayrılmışlarsa önce büyünün çözülmesi icap eder. Denenen etkili elkaytü aleyke mehabbeten minnî ve li tusnea alâ aynî* İz temşî uhtüke fe raca’nâke ilâ ümmike key tekarra aynühâ ve lâ tahzen ve katelte nefsen fe necceynâke minel ğammi ve fetennâke fütûnâ* Züyyine lin nâsi hubbüş şehevâti minen nisâi vel benîne vel kanâtîril mükantarati minez zehebi vel fiddati vel haylil müsevvemeti vel en’âmi vel hars, zâlike metâul hayâtid dünya, vallâhü ındehû husnül meâb* Kul in küntüm tühibbûnellâhe fettebiûnî yuhbibkümüllâhü ve yağfir leküm zünûbeküm, vallâhü ğafûrur rahîm* Yühıbbûnehüm ke hubbillâh, vellezîne âmenû eşeddü hubben lillâh, velev yerallezîne zalemû iz yeravnel azâbe ennel kuvvete lillâhi cemîâ, ve ennellâhe şedîdül azâb* Kad şeğafehâ hubben innâ lenerâhâ fî dalâlin mübîn* Fe izâ azemte fe tevekkel alellâh, innellâhe yühibbül mütevekkilîn* Yühibbühüm ve yühibbûnehû ezilletin alel mü’minîne e-ızzetin alel kâfirîn* En yuhmedü bi-mâ lem yef’alü fe-lâ tahsebennehüm bi mefâzetin minel azâb, ve lehüm azâbün elîm* Ve lillâhi mülküs semâvâti vel ard, vallâhü alâ külli şey’in kadîr* Fe kâle innî ahbebtü hubbel Hayri an zikri rabbî hattâ tevaret bil hicâb* Ruddühâ aleyye fe tafika meshen bis-sîki vel a’nâk* Ve in yürîdû en yahdeuke fe inne hasbekellâh, hüvellezî eyyedeke bi nasrihî ve bil mü’minîn* Ve ellefe beyne kulûbihim lev enfakte mâ fil ardi cemîan mâ ellefte beyne kulûbihim ve lakinnellâhe ellefe beynehüm innehû azîzün hakîm* Yusüfü a’rid an hâzâ vestağfirî li-zembiki inneki künti minel hatiîn* Ve kâle nisvetün fil medinetimraetül azîzi türâvidü fetâhâ an nefsihî kad şeğafehâ hubben innâ lenerâhâ fî dalâlin mübîn* Kul lâ es’elüküm aleyhi ecran illel meveddete fil kurbâ ve men yakterif haseneten nezid lehû fîhâ husnen innellâhe ğafûrün şekûr* Asallâhu en yec’ale beyneküm ve beynellezîne a’deytüm minhüm meveddeten vallâhu kadîrün vallâhu ğafûrün rahîm* Ve innehû li hubbil Hayri le şedîd* Ve uhrâ tuhibbûnehâ nasrun minallâhi ve fethun karîbun ve beşşirilmu’minîn* Ve iz feraknâ bikümül bahra fe enceynâküm ve ağraknâ êle fir’avne ve entüm tenzurûn* Ve nünezzilü minel kur’âni mâ hüve şifâün ve rahmetün lil mü’minîne ve lâ yezîdüz zâlimîne illâ hasârâ* İz yekûlü li sâhibihî lâ tahzen innellâhe meanâ fe enzelellâhü sekînetehû aleyhi ve eyyedehû bi cünûdi lem teravhâ ve ceale kelimetellezîne keferus süflâ ve kelimetüllâhi hiyel ulyâ vallâhü azîzün hakîm* İnnâ kefeynâkel müstehzi-în* Lev enzelna hâzelkur’âne alâ cebelin leraeytehâ hâşi’an mutesaddi an min haşyetillâhi ve tilkel’emsâlu nadribuhâ linnâsi le’allehüm yetefekkerûn* Hüvallâhullezî lâ ilâhe illâ hüve âlimülğaybi veşşehâdeti hüver-rahmânur-rahîm* Hüvellâhullezî lâ ilâhe illâ hüve el-melikül-kuddûsüs-selâmül mü’minül müheyminül azîzül cebbârül mütekebbir, sübhânellâhi ammâ yüşrikûn* Hüvellâhül hâlikul bâriul-musavviru lehül-esmâ-ül-hüsnâ yüsebbihu lehû mâ fiyssemâvâti vel’ardi, ve hüvel-azîzül-hakîm* Fe in tevellev fe kul hasbiyellâhü lâ ilâhe illâ hû aleyhi tevekkeltü ve hüve rabbül arşil azîm* Konu zeinarda tarafından 16-11-13 Saat 1914 değiştirilmiştir. 03-10-15, 2059 2 ÜYE Üyelik tarihi 29-09-15 Mesajlar 4 kaç defa acaba 22-03-16, 0052 3 ÜYE Üyelik tarihi 22-03-16 Mesajlar 1 kaç defa kaç defa? belirtirmisiniz 23-03-16, 0328 4 ÜYE Üyelik tarihi 21-03-16 Mesajlar 2 neden sayılar yazılmıyor asılsızmı? 26-03-16, 0259 5 Üyelik tarihi 22-10-13 Mesajlar Eğer sayı verilmiyorsa okuma sayısı size bırakılmış demektir.. mesela her 5 vakit namazın ardından 3 er defa okuyabilirsiniz...... 08-11-16, 0105 6 ÜYE Üyelik tarihi 02-09-13 Mesajlar 139 Kuran ayetleriyle havass verileb ayetleri 313 defa veya eşinizin ve sizin isimlerinizin ebcedleri toplamınca okursunuz.
asallahu en yec ale beyneküm